Haftanın iddialı komedi filmi 'Hep Yek 2'de 'Aslı' isimli takıntılı bir kadını canlandıran Deniz Uğur, izleyiciyle buluşmanın heyecanını yaşıyor. Orçun Benli'nin yönettiği ve senaryosunu Bilal Kalyoncu ve Şükrü Üçpınar ile birlikte yazdığı film, heyecan dozu yüksek sahneleriyle dikkat çekiyor. Uğur ile yeni filmini ve yaşanan terör olaylarının kültür-sanat hayatına yansımasını konuştuk...
'Hep Yek 2'de macera kaldığı yerden devam ediyor. Bu filmde ne gibi sürprizler bekliyor izleyiciyi?
Oyuncu kadrosunun seyirciyi şaşırtacağını söyleyebilirim. Kısacık sahnelerde bile, konuk oyuncular performanslarıyla kahkaha attırıyor. Çoğu, tiyatro kökenli olduğu için senaryodaki espriler iyi patlatılıyor. Filmimiz, karakter komedisine güçlü bir örnek oldu bence. Bir de bu zor dönemde insanların gülüp rahatlamaya çok ihtiyacı var. Mesela biz geçtiğimiz hafta Çolpan İlhan-Sadri Alışık Tiyatrosu'nun davet ettiği polislerimize, 'Frankenstein' oyunuyla moral vermeye çalıştık. Hepimizin morale ve olumlu hissetmeye ihtiyacı var. Sanat da ihtiyaç duyulduğunda buna hizmet ediyor.
Sizce 'Hep Yek'i diğer komedi filmlerinden ayıran ne?
Hikayenin iyi kurgulanmış ve sürükleyici olmasının yanı sıra görsel olarak da zengin ve doyurucu bir film oldu. Teknik yönden üstünlükleri var.
Kariyerimden memnunum
Senaryoyu okuduğunuzda rolünüzle ilgili ne düşündünüz?
Hikaye iyi yazılmış, karakterler çok renkli; senaryoyu okurken çok eğlendim. Rolüm de, daha önce oynadığım kalıpların dışında kaldığı için bana cazip geldi. 'Aslı' karakteri çok âlem bir kadın. Ona özgü jestler ve tonlamalar yaptım. Filmin türü buna uygun olduğu için minimal davranmak zorunda kalmadım. İyi bir deneyim oldu.
'Aslı'yı sevdiniz mi?
'Aslı'; kıskanç, kuşkucu, takıntılı bir kadın. Abartılı tepkiler veriyor, bu da onu komik kılıyor. Tiyatroda birlikte oynadığımız, filmde de oğlumu canlandıran Ali Keçeli'yle sinir bozucu bir anne-oğul olduk! Çekimlerde birbirimize çok güldük.
Peki 'Aslı' ile benzeyen yanlarınız var mı?
Canlandırdığımız her karakterde bize benzeyen yanlar vardır ama bunun ölçüsü farklıdır. Aslında içimizde her şey var; bazı yönlerimizi törpülüyoruz ama dipte duruyor. Mesela kıskançlığımızı baskılamışızdır ama canlandıracağımız karakterde kıskançlık öne çıkıyordur, o zaman bu yönümüzü serbest bırakır, parlatırız. Takıntılı oluşu bana benziyor 'Aslı'nın. Ben de her şeyin düzenli ve olması gerektiği gibi olmasını isterim ama kendimi o kadar kasmamaya çalışıyorum.
Ülkemizde yaşanan üzücü olaylar filmin başarısını etkiler mi sizce?
Geçen yıl yaşanan bazı terör saldırıları, insanları AVM'lere, tiyatro ve sinemaya gitmekten alıkoymuştu. Terörize olmuştuk ama bunu aştık; korkmuyoruz. Yasımızı tutarken çalışıp üretmeyi ve hayatı sürdürmeyi başarıyoruz. Bunalım yaratmaya çalışanlar amacına ulaşamıyor artık. Tiyatro oyunlarımız kapalı gişe devam ediyor, sinemalar doluyor. Şimdi moral ve motivasyon daha yüksek. Çünkü bir mücadelenin içinde olduğumuzu biliyoruz ve hepimiz ezber bozuyoruz. Ben umutluyum.
Normalde komik biri misiniz?
Bazen taşı gediğine oturtuyorum evet! Geçenlerde akıllı telefonlardaki bir emojiyi tanınmış meslektaşlarımızdan birine benzettim, buna günlerce güldüler! Çocuklarımı, arkadaşlarımı sık sık güldüren biriyim. Benimle tanışmadan önce genellikle mesafeli olduğumu düşünürler, tanıyınca şaşırırlar.
Filmde Tecavüzcü Coşkun (Göğen) de oynuyor. Nasıldı kendisiyle çalışmak?
Karşılıklı sahnemiz olmadı ama sette bir araya geldik. Çok kibar bir beyefendi olduğunu söyleyebilirim.
Yaptığınız işi izleyici anlamıyor ve beğenmiyorsa sorun kimdedir?
Projededir. Her işin temeli senaryodur. Sonraki aşamalarda buna birçok unsur eklenir ama aslolan senaryodur.
Peki oyuncu olmasaydınız ne olurdunuz?
Yazar olurdum, oldum da... Yoğunluktan dolayı yazılarıma ara versem de yazmaya ömür boyu devam edeceğimi biliyorum.
Kariyerinizde gerçekleştirmek istediklerinizin ne kadarını başardığınızı düşünüyorsunuz?
Televizyonda, sinemada, tiyatroda çok güzel projelerde başrol oynadım. 25 yıldır hiç aralıksız çalışıyorum. Parlayıp sönerek değil, süreklilik arz eden bir üretim sayesinde başarı yakalanır. Kariyerimden gayet memnunum.
Kadınların çok önemli vasıfları var
Film çekimleri nasıl geçti? Sette neler yaşadınız?
Çekimlerimiz sorunsuz geçti ama komik anlar yaşadık. Tüm ekibin aynı anda bir arada olduğu büyük bir sahne çekiliyordu. Trafik sıkıştı, kostüm karavanında bir sürü ünlü... Öğrenci gibiydik o gün. Espriler havada uçuştu.
'Hep Yek 2', erkeklerin ağırlıkta olduğu bir film. Sette erkek egemenliği mi hakimdi?
Hiçbir sette erkek egemenliği diye bir şeyden söz edilemez. Setteki hiyerarşi sistemi, sadece kıdemle ve konumla ilgilidir. 25 yıldır bu sektörde çalışan yüzlerce erkekle iş yaptım; her zaman inanılmaz nazik ve saygılıydılar. Bu işi yapanlar medeni insanlardır.
Sinema sektörünün geneli için bir erkek egemenliğinden söz ediliyor ama...
Sektörde çok başarılı ve özgüvenli kadınlar var ve sayıları artmalı tabii. Zaten hayatın her alanında kadınlar, şimdikinden daha etkin olmalı. Kadının hayatı ele alma, yorumlama şekli farklı. Detaycılığı, şefkati , sabrı; önemli vasıfları var. Her hikayenin kadın bakış açısıyla anlatımı farklıdır. Bazı hikayeleri erkek bakış açısıyla izlemek isteriz, bazılarını kadın... Lezzeti farklıdır, çeşitlilik de iyidir.
Toplumumuzda mucizevi bir kenetlenme gücü var
'Şimdiki aklım olsa şunu yapmazdım' dediğiniz bir şey var mı?
Hep söylerim; keşkelere inanmam. Tecrübe çok değerli bir donanımdır ve 'İyi ki' derim her zaman. İyi ki, beni bugünkü ben haline getiren tecrübeleri kazanmışım. Yoksa nasıl törpülenirdim, nasıl gelişirdim... Hayatın anlamı tekamül.
Değiştirmek istediğiniz bir özelliğiniz var mı?
Titizlik ve düzen takıntımı gidermek istiyorum. İnşallah başarırım!
Yeni yıl için ne dilersiniz?
Milletçe hepimizin aynı gemide olduğunu bir an bile aklımızdan çıkarmamamızı dilerim. Toplumumuzda mucizevi bir güç var, birbirimize kenetlendiğimizde bu ortaya çıkıyor. Birbirimizle kavga edersek olmuyor. Teröre yenilmeyelim, tuzağa düşmeyelim... Anneler, çocuklar hep gülsün bundan böyle. Yeni yıldan tek dileğim bu.